Sayfalar

14 Şubat 2011 Pazartesi

Şans Kapıyı Kırınca

Şu dünyadaki şanşlı kullardanmışım da haberim yokmuş.

Millete hoşlandığını belli etmeyen kızlar denk gelir, bana nerdeyse "artık teklif etsene" diyecek kız gelir. Bende "ya Rabbim sana şükürler olsun" diyerek bu fırsatı kullanmaya çalıştım. Fırsatı kaçırmamak için uğraşırken şunu gördüm; yukardaki, kızla beraber olmanı istemedi mi amuda kalkıp ağzınla kuş tutsan bile kızla beraber olamazsın. Önce Allah yürü ya kulum diyecek..

Karşıma çıkan kızla 2 kez konuşmak için hazırlandım ikisinde de konuşamadım. Dedim ya önce Allah yürü ya kulum diyecek.

İlkinde konuşma günü olarak doğum gününü seçmiştim. -Ne kadar klişe bir düşünce- O gün gelene kadar her gün "nerde konuşsam, ne desem" gibi sorularla boğuşuyordum. Sorularla uğraşırken beklenen gün geldi çattı. Ama gelse ne olur? Önceki gece yoğun kar yağışı olduğu için dershane tatil edildi ve biz buluşamadık. Haliyle de bizim konuşma hayali yatmış oldu. Fakat bu hayali asıl öldüren olay bu kar yağışı tatili değil, o sabah bana attığı bir mesaj olmuştu. Mesajı aynen yazıyorum "Doğum günümü kutlamak aklına geliyor da dershanenin tatil olduğunu söylemek neden aklına gelmiyor". Bu mesajı okuduktan sonra sinirden telefonu duvara çarpıp kıracaktım.

Gelelim ikinciye; ilk deneme olayı benim açımdan faciayla sonuçlandıktan sonra uzun bir süre konuşmayı aklımın ucundan bile geçirmiyordum. Aradan biraz daha zaman geçtikten sonra bir gün bununla sınıfta teke tek kaldım. Karşılıklı oturup muhabbet ederken aniden kafamda şimsekler çaktı. Bu şimşekler "şimdi konuş" demeye başladı. Ben de şimşeklere uyup tam söylerken içeriye arkadaş girdi "Archy kontürün var mı birini aramam lazım" dedi. Ben de "telefonum yanımda yok ama hatlardan biri yanımda onu kendi telefonuna tak konuş" diyip, hattı verdim. Bu aldı hattı, telefonuna taktı, sınıfta arama yapmaya başladı. Bende kızla konuşmayı kafama koyduğum için arkadaşa "çık dışarıda konuş" dedim. Bu "ne olacak burda konuşayım" felan filan demeye başladı. Ben "çık" diyorum bu "ne olacak" diyor. Tam "siktir git dışarda konuş" diyordum ki çıktı gitti. Yanına da benim konsantrasyonu aldı tabi.
Benim düşünceler dağılınca kıza "dışarıda yürüyelim" dedim, kabul etti. Sınıftan çıktık aşağıya doğru iniyorduk ki bu sefer de uzun zamandır görmediği arkadaşının bunu ziyarete geldiğini gördüm. Bunlar başladılar muhabbete. Bende içimden "şansımı sikeyim" diye diye uzaklaştım oradan.

Bu iki olayda da gördüğünüz gibi önce yukarıdaki isteyecek. Yoksa şanslı kul olmuşsun neye yarar?

3 yorum:

~Müßhem dedi ki...

'Yürü ya kulum'u bireysel değil de ikinize de fısıldamalı sanırım (: sana der,kıza demez; kıza der,sana demez; ikinize de demez; ikinize de der. Bekle bakalım sonuncusunu ((:

Archy dedi ki...

Bir erkeğin karşısına böyle bir fırsat çıkarsa kızla beraber olsun da Allah ne derse desin :) -Hoş kulunun kötülüğünü istemez-

~Müßhem dedi ki...

Hadi bakalım hayırlısı diyelim o zaman (: